Aya Yorgi Kilisesi

Mersin Kent Ansiklopedisi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla

Aya Yorgi (Rum Ortodoks – St. Georges) Kilisesi, Mersin Rum Ortodoks cemaatinin kurucusu Konstantin Mavromatis'in maddi desteğiyle inşa edilmiştir. Söylendiğine göre, kilisenin yapımında kullanılan taşlar Eski Pompeiopolis’ten getirilmiştir.

Şimdiki Zafer Çarşısının yeri olan Aya Yorgi kilisesi 1885 yılında Mavromatiler tarafından inşa ettirilmişti. Kurtuluş Savaşı'ndan sonra Rumların önemli bir bölümü Mersin’i terk edince cemaati azalan ve Ayios Georgiyos adı ile de anılan bu kilise bir süre boş kalmış, sonradan Zafer Camisi adı ile Müslümanların ibadetine açılmıştır ancak kısa bir süre sonra yıkılmasına karar verilmiştir.

Bu olayı Şinasi Develi şöyle anlatıyor:

“O tarihte Mersin’in merkez nüfusu on binler civarındaydı. Mersin’de mevcut beş cami ihtiyaca yetiyordu. Böylece her iki dini cemaatten yoksun kalan ibadethane boş kaldı. Bir ara Mersin’deki okullar burada temsiller verdi. Halkevi Temsil Kolu temsilleri de burada sahnelendi. 1933 yılına gelinmişti ve meşhur Onuncu Yıl Marşı Mersin’deki bütün talebelere ve halka öğretilecekti. En uygun yer olarak burası belirlendi ve marşı öğreninceye kadar buraya gidip geldik.

Bir ara bina sinema olarak da kullanıldı. Ancak bina çok büyüktü, ısıtılamıyordu, böylece hiçbir işe yaramaz oldu. İlgisizlik yüzünden binada kapı, pencere de kalmadı. Sökülebilir ne varsa, sökülüp götürüldü. Bir bekçisi yoktu. Kuleler esrar tekkesi ve her türlü ahlaksızlığın yatağı halindeydi. Özel İdare'nin mali gücü yapıyı onarmaya, muhafazaya yeterli olmadığı gibi sahip çıkacak bir kurum da yoktu.

Aya Yorgi (Zafer Cami)

1943 yılında Tevfik Sırrı Gür Mersin’e vali olarak atanıp, göreve başladığında Kilise bu durumda idi. Bilindiği üzere Sırrı Gür, bulunduğu her ilde bir Halkevi yaptırmakla ünlü bir valiydi. Mersin’e gelince aynı işe koyuldu. Şimdiki Halkevi’nin bulunduğu yer uygundu fakat güneyindeki Kilise ona göre engeldi. Lozan Antlaşması nedeniyle bu konuda fazla ileri gidemezdi. Her ne kadar kilise, güney arsasından bir bölümünü yola kaybetmiş ise de, buna karşı fazla bir direnişle karşılaşılmamıştı.

Vali, kilise cemaati ileri gelenlerine bir teklif götürdü. Harap haldeki Aya Yorgi Kilisesi’ni tamir edip, onlara bırakacak bunun karşılığında Arap Ortodokslara ait 1870 yılında Nadir ailesince inşa ettirilmiş Rum Ortodoks (Mihail Arhengelos) Kilisesi’ni yıkacaktı. Böylece Halkevi’nin etrafı tamamen açılacaktı. Kilise Cemaati ileri gelenleri bu teklifi reddetti. Halkevi'ni yapmakta kararlı olan Sırrı Gür, kendi halinde yıkılmaya yüz tutan kiliseyi yıkıp, harp nedeni ile birçok malzeme yokluğunu buradan karşılamayı uygun buldu.”

Kaynak: “İçel Sanat Külübü” Aylık Bülteni “Mayıs 1996 – 47. Sayı”