Hükümet Konağı

Mersin Kent Ansiklopedisi sitesinden
Gezinti kısmına atla Arama kısmına atla
Eski Hükümet Konağı

İnşa edildiği 1901 yılından 1986'ya kadar Mersin Hükümet Konağı olarak kullanılan tarihi bina.

Uray Caddesi'nde geniş bir bahçe içerisinde yer alan bina, Mısır'dan getirilen 30 bin kesme taşla inşa edilmiştir. 1901 yılı sonlarında inşaatı tamamlanan binanın yapım giderlerine Mutasarrıf Cemal Bey'in çağrısıyla halk da katkıda bulunmuştur. Belediye Meclisi, iskele gelirlerinin büyük kısmını dört yıllığına bu inşaata bağışlamıştır. Hükümet Konağı ve artık yerinde bulunmayan eski hapishane binasının inşaatı için 18 bin altın lira harcanmıştır.

Şinasi Develi'nin Akdeniz'de İnci Kent: Mersin kitabında aktardığı bilgiye göre o tarihte Belediye Meclisi üyesi olup, daha sonra belediye başkanı olan Abdülkadir Seydavi inşaatı bizzat takip etmiş, mimarlığını da üstlenmiştir.

Konağın ilk yıllarında Mutasarrıflık, Adliye, Maliye, Ziraat Bankası gibi resmi daireler burada yer alıyordu. Vilayet Meclisi'nin toplandığı büyük salon mescit olarak kullanılıyor, balkondan ezan okunuyordu.

İşgal yıllarında bina Guvarnör Anfre'nin makam odası haline getirildi. Anfre, bu dönemde binanın denize bakan bölümüne Fransız bayrağı astı.

Hükümet Konağı, 1925 yılında büyük bir yangın felaketine uğradı. Daireler, Çakmak Caddesi'nde bir binaya taşındı. Yangında özellikle üst katta bulunan Nüfus, Tapu gibi daireler büyük hasar gördü. Tapu kayıtları yandığı için mahkemeler uzun süre Genel Müdürlükten kuyudu umumiye kayıtlarından yararlandı.

Şinasi Develi, 1864 yılında binanın olduğu yerde Zaptiye Dairesi bulunduğu bilgisini de verir.

Bina 1986 sonrası önce Sağlık Bakanlığı tarafından kullanıldı daha sonra Jandarma'ya verildi.

MİMARİ YAPISI

Arkeolog ve Sanat Tarihçisi Sevil Erçin, binanın mimari özelliklerini şöyle anlatır:

"Bina, Uray Caddesinde geniş bir bahçe içinde yer alır. Bahçe duvarı yerine, demir parmaklıklarla çevrilidir. Bahçede ufak bir havuz ve kamelya bulunmaktadır. İki katlı olan binanın dışa çıkıntılı olan ön giriş cephesi diğer cephelere göre daha gösterişlidir. Asıl giriş kapısının karşısında diğer (halkın kullanması için) giriş kapısı yer alır, ön girişe göre oldukça sadedir. Ön kapıda üç basamakla giriş platformuna ulaşılır. Dört mermer sütunun taşıdığı balkon kapının üzerindedir. Balkon kenarları ve pencere altları yonca şeklindeki süslemelerle çevrilidir Cephede üçgen çatı yer almaktadır, üçgenin içinde bir büyük ve iki küçük madalyon bulunur. Madalyonda büyük bir olasılıkla yapının inşa edildiği tarihte padişah olan II. Abdülhamit’in tuğrası yer almaktaydı. Bugün bu tuğranın yerinde Atatürk, ayyıldız ve bir asker figürü yer almıştır. Üçgen çatının altında silme ve süslemeler vardır. Giriş, ana kapı ve yanındaki iki küçük kapı iledir. Dökme demirden süslü olarak yapılan bu kapılar orijinal kalmış kısımdır. Mermerden olan 4 sütun yarıya kadar yivli yapılmıştır. Başlıkları kompozittir. Ön cephede (aft ve üst katta) 24 pencere vardır. Dikdörtgen şeklinde olan pencere;erin üstü perde kemerlerle süslüdür. Binaya girip koridordan geçtikten sonra üst kata çıkan merdivenlerle karşılaşılır. Ara sahanlıktan sonra merdiven iki kola ayrılır, demir parmaklıkların üstü ahşap küpeştedir Daha sonra binanın açık avlu kısmı gelir. Burada üst katı taşıyan 12 tane yivli sütun avluyu süslemektedir. Alt katta bulunan 20 odaya buradan geçilmektedir. Arka giriş kapatılarak buradaki oda sayısı 21’e çıkmıştır. Odalar genellikle bir veya iki pencere ile aydınlatılmaktadır. Oldukça sade olan bu odalarda ocak veya süsleme yoktur. Üst kat, alt katın aynısıdır Burada da 20 oda ve çatı katına çıkış sağlayan oda ve tuvalet mevcuttur. Oda kapıları ahşaptır ve taş söveleriyle dikkati çekmektedir. Yan cephelerde (alt, üst) 14 pencere vardır. Binanın arka cephesinde yer alan diğer kapı özentisizdir. Yuvarlak bir kemer içindedir. Odaların üzerini kapatan çatı beşiktir. Kiremitler Marsilya kiremitidir. Çatı parapetleri süslüdür.

Bina onarımlar sonucu orijinalliğini günden güne kaybetmektedir. O devirde yapılan Hükümet Konaklarında genellikle Neo-klasik bir üslup görülürken bu bina eklektik yapısı ile dikkati çeker." [1]